Anne
Giriş
Merhaba sevgili okuyucular! Benim adım Chengiza ve bu kitabı yazmaya karar verdim çünkü annelik, babalık, aile ve yaşam konuları beni derinden ve kişisel olarak ilgilendiriyor. Etrafımızda, hayata, çocuklara ve henüz dünyaya gelmemiş olanlara karşı nasıl davrandığımızla ilgili çok fazla acı ve yanlış anlama var. Bu satırları okuyan herkese düşünmesi, yeniden değerlendirmesi ve sevgi, sorumluluk ve uyum yolunu bulması için yardımcı olmak istiyorum. Neden bazı kadınlar hamile kalamıyor, bazıları ise hayatı korumak ya da kürtaj yaptırmak arasında seçim yapmak zorunda kalıyor? Bu kader belirleyici kararların arkasında ne var? Baba bu süreçlerde nasıl bir rol oynuyor? Neden bazı ebeveynler çocuklarından vazgeçiyor, bazıları ise onlar için her şeyi vermeye hazır? Kutsal metinler bu konuda ne diyor, psikoloji ve tıp ne söylüyor, ezoterizm ve mitoloji ne anlatıyor? Bu sorular sadece bilimsel veya dini konular değil. Bunlar yaşam ve ölüm, sevgi ve sorumluluk, karma ve kader soruları. Yapay olarak yaşam yaratmaya imkan veren teknolojilerin olduğu, ahlaki rehberlerin bazen bulanıklaştığı ve manevi değerlerin unutulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu kitapta, çocuğun sadece biyolojik bir gerçeklik değil, içinde ışık ve umut taşıyan Yüce Yaradan’dan bir hediye olduğunu göstermek istiyorum. Kürtajların sadece tıbbi bir işlem değil, ruh ve beden için derin sonuçları olan büyük bir günah olduğunu konuşacağız. Baba rolünün bu konuda annenin rolü kadar önemli olduğunu ve erkeğin sorumsuzluğunun trajedilere yol açabileceğini anlatacağız. Taşıyıcı annelik, evlat edinme gibi kavramları ve bunların çocuklar ile ebeveynlerin kaderlerine nasıl etki ettiğini inceleyeceğiz. Yaşamın kutsallığını korumanın ve gerçek, sağlam aileler kurmanın nasıl mümkün olduğunu anlamak için dini öğretilerin, bilimsel araştırmaların ve psikolojik teorilerin derinliklerine ineceğiz. Bu kitap farkındalığa, sevgiye ve sorumluluğa bir davettir. Eğer benimle bu yolculuğa çıkmaya hazırsanız – hoş geldiniz! Bu kitabın sizin için güç, bilgelik ve umut kaynağı olmasını dilerim.
Bölüm 2.
Dünyada Kürtaj Sorununun İstatistikleri ve Ölçeği:
Kürtaj, modern toplumun en hassas ve acı konularından biridir. Dünyada her yıl yaklaşık 45 milyon kürtaj gerçekleşmektedir. Bu büyük bir sayı olup sadece tıbbi değil, aynı zamanda sosyal, psikolojik ve manevi bir problemi yansıtmaktadır.
Bunun birçok nedeni vardır:
• ekonomik zorluklar,
• toplum baskısı,
• korkular, bilgisizlik,
• destek eksikliği ve çoğu zaman babaların sorumsuzluğu ve ilgisizliği.
Rolünü ve sorumluluğunu kabul etmeye hazır olmayan erkekler, kadınların bu zor kararı almalarının nedenlerinden biri olmaktadır.
Babanın rolü çok önemli ve vazgeçilmezdir
Babalık sadece biyolojik bir gerçek değil, aynı zamanda manevi ve ahlaki bir yükümlülüktür. Erkek desteği ve katılımı olmadan kadın, hayatını sonsuza dek değiştirecek bir seçimle çoğu zaman yalnız kalır. İlgisizlik, korku, sorumluluktan kaçma – bunların hepsi ruh ve bedende derin yaralar bırakan trajedilere yol açar. Farklı dinlerin kutsal metinleri, hayatın sonlandırılmasının büyük bir günah olduğunu ve sorumluluğun her iki ebeveyne ait olduğunu belirtir. Kadını kürtaj yapmaya iten veya zorlayan erkek, kadın kadar karmik sorumluluk taşır.
Kürtajın sonuçları
Fiziksel: komplikasyonlar, gelecekteki gebeliklerde sorunlar, kronik hastalıklar.
Psikolojik: suçluluk duygusu, depresyon, anksiyete, ilişki sorunları.
Manevi: karmik borçlar, yaşam ve doğa yasalarının ihlali.
Neden kadınlar hamile kalamıyor?
Tıp:
• hormonal bozukluklar,
• enfeksiyonlar,
• stres,
• çevre.
Psikoloji:
• korkular,
• içsel blokajlar,
• travmalar.
Din ve ezoterizm:
• karmik nedenler,
• ruh dersleri,
• manevi sınavlar.
Mitoloji ve kültür:
• farklı geleneklerde doğumun sembolizmi ve önemi.
• Tüp Bebek – modern bir meydan okuma
Tüp bebek birçok çifte yardımcı olur, ancak etik, manevi ve psikolojik bazı soruları da beraberinde getirir. Bu sürece nasıl doğru yaklaşmalıyız? Bilim ve din açısından artıları ve eksileri nelerdir? Bunları da konuşacağız.
Bölüm 3.
Kadınlar Neden Hamile Kalamaz
Hamilelik, birçok faktörün etkilediği karmaşık ve hassas bir süreçtir. Bir kadın kısırlıkla karşılaştığında, bu sadece onun için değil, tüm aile için bir sınav olur. Kısırlığın nedenlerini anlamak, iyileşme ve uyum yolunu bulmaya yardımcı olur.
Tıbbi Nedenler – Modern tıp, kadının hamile kalma yeteneğini etkileyen birçok faktör belirlemiştir: Tiroid dengesizliği, polikistik over sendromu, adet döngüsü bozuklukları gibi hormonal problemler. Üreme organlarındaki iltihaplanma ve enfeksiyonlar. Anatomik özellikler – tıkalı tüpler, miyomlar, yapışıklıklar. Yaş – doğurganlık yaşla azalır. Hormonal dengeyi ve bağışıklığı etkileyen stres ve kronik yorgunluk. Çevresel faktörler – kirlilik, zararlı alışkanlıklar.
Psikolojik Nedenler – Kadının ruh hali, anne olma yeteneğinde büyük rol oynar: Hamilelik ve annelikle ilgili korkular ve endişeler. Çocukluk dönemi de dahil olmak üzere işlenmemiş duygusal travmalar. Aile içi ve partnerle yaşanan çatışmalar. Suçluluk duygusu, stres ve depresyon. İçsel çatışmalardan kaynaklanan bilinçsiz hamilelik direnci.
Dini ve Ezoterik Nedenler -Manevi geleneklerde kısırlık genellikle ruhun bir dersi veya karmic bir sınavı olarak görülür: Ruh, enkarnasyonunun zamanını ve koşullarını seçebilir. Geçmiş yaşamların karmic borçları ve tamamlanmamış dersleri. Çocuğu kabul etmeden önce içsel çalışma ve ruhsal büyüme ihtiyacı. Döllenmeyi engelleyen bedendeki ve auradaki enerji blokajları.
1. Antik efsanelerde kısırlık genellikle ilahi bir ceza veya sınav olarak algılanmıştır.
2. Anneliğe hazırlık ve arınma amaçlı ritüeller ve törenler.
3. Doğumun, ruhun bir durumdan diğerine geçişinin sembolizmi.
Kısırlığın karmaşık nedenlerini anlamak, sadece tıbbi tedavi bulmaya değil, durumu kabul etmeye, kendimiz üzerinde çalışmaya, ilişkileri uyumlaştırmaya ve ruhsal olarak büyümeye yardımcı olur. Bu, iyileşme ve gerçek annelik sevincini bulma yoludur.
Bölüm 4.
Babaların Sorumluluğu ve Erkeklerin – Annelik ve Kürtaj Konularındaki Rolü
Annelik kutsal bir armağan ve büyük bir sorumluluktur. Ancak çocuğun hayatı ve ailenin geleceği sorumluluğunun sadece kadına değil, aynı zamanda erkeğe – babaya da ait olduğunu unutmamak gerekir. Erkek, ailenin reisi, soyun koruyucusudur ve hamilelik, doğum ve çocuk yetiştirme konularındaki rolü kritik öneme sahiptir.
Erkek, çocukla birlikte hayata verir ve bu hayat için sorumluluk almaya hazır olmalıdır. Babanın desteği ve sevgisi, kadın için hamilelik ve çocuk yetiştirme sürecinde en önemli dayanaklardan biridir. Erkek katılımı ve desteği olmadan kadın çoğunlukla zor bir seçimle yalnız kalır ve bu durum kürtaj kararını artırır. İlgisizlik, korku veya baskı gösteren erkek, Yüce’nin verdiği hayatın sonlandırılmasına neden olan trajedinin sebebi olur. Kadınları kürtaj yapmaya zorlayan erkekler: hayata ve Tanrı’ya karşı ağır bir suç. Özellikle korkunç olan durum, erkeğin özgürlüğünü korumak, sorumluluktan kaçmak ya da çocuğun istediği cinsiyette olmaması nedeniyle kadını kürtaj yapmaya zorlamasıdır. Bu davranış sadece sorumsuzluk değil, hayat veren ve her çocuğun kaderini belirleyen Yüce’ye karşı doğrudan bir isyandır. Çocuğu cinsiyeti nedeniyle reddetmek, hayat armağanına derin saygısızlık ve ilahi düzenin ihlalidir. Kürtaj zorlaması, tüm kutsal kitaplar ve dini öğretilerin belirttiği gibi affedilmeyen bir cinayettir. Kadını çocuğu yok etmeye zorlayan erkek, ağır bir günahın ve manevi suçun suç ortağı olur ve ciddi karmik sonuçlara yol açar.
Kadın zor bir seçimle yalnız kalır ve çoğunlukla baskı veya korku altında kürtaj kararı verir. Babalığı reddeden erkekler derin psikolojik travmalar yaşar – suçluluk, utanç, iç boşluk. Aileler dağılır, çocuklar destekten yoksun kalır ve bu sosyal ve manevi sorunlara yol açar. Babanın sorumsuzluğu sadece kişisel bir hata değil, manevi kanunların ihlali ve karmik bir yükümlülüktür.
Hayatın sonlandırılması ağır bir günahtır ve sorumluluk her iki ebeveyne aittir. Çocuğunun hayatını korumayan ve desteklemeyen erkek, onurunu ve manevi statüsünü kaybeder. Babalık sadece biyolojik bir gerçek değil, olgunluk, sevgi ve sorumluluk gerektiren kutsal bir görevdir.
Kendi davranışları ve yarattığı hayat için sorumluluk almalı. Özellikle hamilelik ve çocuk yetiştirme döneminde kadına destek ve dayanak olmalı. Hayatın ve ailenin değerini anlamayı ve saygı göstermeyi öğrenmeli. Korkularını ve kişisel sınırlarını aşmak için kendisi üzerinde çalışmalı. Çocuğun yetiştirilmesi ve manevi gelişiminde aktif rol almalı.
Bölüm 5.
Tüp Bebek: Bilim ve Din Açısından
